Bu Blogda Ara

31 Temmuz 2010 Cumartesi

KIRMIZI HALI


Herkes bir kırmızı halıda yürümek ister. Konser alanındaki kalabalıkta balık istifi gibi hissetse de kendini; o itiş kakış içerisinde bile kafasından bir baloncuk yükselir içinde; kırmızı halı, o , ve parlak ışıklar olan.

İnsanoğlu kendini önemli hissetmek ister. Cinsiyeti, yaşı, adı, sanı, soyu sopu ne olursa olsun önemsenmek; kendini özel hissetmek ister. Bu yüzdendir ya hep bir kırmızı halı hayali vardır. Kırmızı halı deyince aklınıza hemen Hollywood yıldızlarının cirit attığı, flaş manyağı oldukları o meşhur halı gelmesi normal ama benim kastettiğim; aile, eş, dost, sevgili, patrondur halı görevi gören. Yani bu insanların gözünde bir yerlerde olmak, alkış almak önemli hissettirir insana kendini, tıpkı o halının hissettirdiği gibi.

Üniversiteyi kazandığında,işe girdiğinde, evlendiğinde, yeni bir araba aldığında, bebek sahibi olduğunda, yeni bir kıyafet aldığında, mekana girdiğinde yeni sevgilinle ex'ini gördüğünde, milyonların karşısında TV'de, salaş evinde yalnızken aynadaki yansımana baktığında, malikanende jakuzide vesaire, ne zaman, nerede, şartlar ne olursa olsun hissedersin kendini bi an bireymiş gibi, yani önemli biri.

O 'bi anlar' azaldığında; yani takdir edilmeğini, alkışlanmadığını, beğenilmediğini kısacası bi boka yaramadığını hissettiğinde:
Step 1: Geçici bir durum bu. Kendini salma kızım/oğlum. Düzelicek, eminim. =)
Step 2: Tamam, biraz zaman alacağa benziyor bu sefer ki..Yani öyle umut ediyorum.. :/
Step 3: Bak sinirlenmeye başladım, hırs yaptım he! Tamam, sakin. Her şey kontrolüm altında ( mı acaba?!).. >:(
Step 4: Engel no 1: yola devam
Engel no 2: yola devam
Engel no 3: beyaz bayrak
Step 5: Hayır pes edemem: pozitif düşünce kitapları, kişisel gelişim seminerleri, psikologlar, psikiyatriler, ilaçlar, bilimum yakın çevre moral ekibi, ilaçlar, alkol vs.
Step 6(sonuç): Sokarım kırmızı halıya da size de!

Tüm bu kendini mükemmel, işe yarar, onure edilmiş birey hissetme çabaları hüsranla sona erer. Çünkü bir bakarsın kimseyi memnun edemiyorsun; birini etsen diğeri isyanlarda, bir diğeri bugün alkışlar seni yarın k.na basar tekmeyi ya da gerçekten yaptığın işi takdir eder ( yani öyle gözükür en azından) ve tüm detayları heycanla dinlemek ister ki yarın öbür gün senden daha iyisini yapsın, sahip olsun. Liste böyle uzayıp gider...

Tuna Kiremitçi'nin yazısında İncir Çekirdeği diye bir kısım var. Dünkü Kelebek yazısında (31/07/10) şöyle yazmış : " Türkiye'nin temel sorunu, herkesin haklı olması.."
Bu cümleyle hemfikir olmakla beraber, Türkiye'nin ikinci bir sorununu daha beyan etmek istiyorum: "Herkesin her şeyi eleştirmesi". Sürekli bir takdir etmeyi bilmeme hali.. Herkeste bir mide problemi; hazmedememe modu. Bu yüzden herkes bi ispat çabasında kendini; ya parasıyla ya kafasıyla bunlardan ikisi de yoksa vücuduyla, bu da tutmadıysa kaldır at öbür tarafa zaten. Ben demiyorum bunu, düzen böyle. Rüştünü ispat edicen bi şekilde- onlara göre.

Bana göre ise; her zaman mutsuz olunur bu düzende. Kendin için yaşayacaksın, onay, takdir vs. beklemeden. O, şu, bu ne düşünürse düşünsün; sen olmaktan mutlu olduğun kişi olacaksın. Sevgi kelebeği olmak zorunda da değilsin. Sevdiklerin olduğu gibi, bi kaşık suda boğmak istedikleirnde olacak. Aman bırak olsun, kimin yok ki zaten. He yok bence herkes kardeş kardeş yaşamalı fikrini savunuyorsan sana kolay gelsin tatlım. Elinle "iki" yapmaya devam et, belki bir gün barış gökten zembille filan iner de sende milyarlarca kardeşe sahip olursun.

Özetle; insanı mutlu eden kendi olmalı ( kırmızı halı), mutsuz eden de yine kendi olmalı (siyah halı)
Her iki türlü de sen bi haltlar yiyerek oluşturuyorsun bu durumlarını. Yani şahsen ben, başkalarının bana gösterdiği ilüzyon kıvamındaki gök kuşağında takılıp mutlu olmak istemem; kısa sürer. Aynı şekilde yine başkalarının bana uygun gördüğü kahverengi ve yeşilimsi tonlardaki çukurda sürünmek de istemem; uzun sürer. En iyisi mi renkleri ben seçerim arkadaşım, karışmayın. Yani her şey oldunuz bi de Picasso kesilmeyin başıma! hah! =)

resim:
http://www.bkthedj.com/parties/theme/red_carpet_hollywood_party.php

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder